Tüplü Dalgıçlar Neden Yavaş Yükselir? Tüplü Dalışta Alçalma ve Yükselme

Tüplü dalgıçların yavaş yükselmesinin sebebi, ani yükselmelerin ciddi yaralanmalara hatta ölüme yol açabilmesidir. Yavaş yükselmek, vücudun fazla azotu güvenli bir şekilde atmasına olanak tanıyarak dekompresyon hastalığı riskini azaltır. Hızlı yükselmeler ayrıca akciğer yırtılması ve sönmesi ile birlikte ters basınç travması gibi ciddi durumlara neden olabilir.
Tüplü dalış, birçok kişi için cezbedici bir aktivite olsa da, güvenli bir şekilde yapılabilmesi için doğru eğitim gerektirir.
Yüzeye doğru hızlıca çıkmak ya da kendinizi yukarı doğru kuvvetlice itmek eğlenceli görünebilir, fakat bu hareketler son derece acı verici ve hayati tehlike taşıyan sonuçlara yol açabilir. Bu yazıda, dalgıçların neden yavaş bir şekilde yüzeye çıktıklarını öğreneceksiniz.
Tüplü Dalış Sırasında Vücudunuzda Neler Olur?
Doğru ekipmana sahip olmak elbette önemlidir, ancak dalışın en kritik aşamalarından biri yükseliştir ve bu aşamada hata yapma payı oldukça düşüktür. Su altındayken vücudunuz bir dizi fizyolojik tepki verir. Bunlar arasında, dalış tüpü içerisindeki basınçlı havayı solumaya bağlı olarak dokularda azot birikimi ve vücutta bulunan hava boşluklarının hacminde oluşan değişiklikler yer alır.
Basınçlı hava solumanın doğal etkileri, bazı durumlarda istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Tüplü dalış yapanların en çok karşılaştığı sorunların başında dekompresyon hastalığı ve sıkışmalar gelir. Daha nadir ama ciddi bir durum olan akciğer zarının yırtılması ve havanın sızarak akciğerin sönmesi de meydana gelebilir. Bu sorunların hepsi vücudun içindeki ani basınç değişimlerinden kaynaklanır.
Tüplü Dalışta Alçalma
Daldıkça suyun uyguladığı basınç önemli ölçüde artar. Bu basınç artışı, tatlı su ya da tuzlu su olmasına göre değişiklik gösterir. Su altında daha derinlere indikçe, vücudunuzdaki hava büyük oranda sıkışır. Derinlik arttıkça, tüpten aldığınız her nefes daha fazla hava hacmi içerir çünkü dış basınca karşı koymanız gerekir. Yükselirken ise basınç azalır ve bu da vücudunuzdaki havanın genleşmesine neden olur.
Bir yüzme havuzunun dibinde bulunduysanız, kulaklarınızda ve göğsünüzde oluşan basıncı hissetmişsinizdir. Bu basınç, tüplü dalışta çok daha fazladır. Dalış ekipmanları, soluduğunuz havanın basıncını dengelemeye yardımcı olur; ancak vücudunuz üzerindeki etkileri tamamen ortadan kaldırmaz ve bunların farkında olarak dalmak gerekir.
Yaygın bir yanlış kanı, dalış ekipmanlarının su basıncına karşı vücudu "ezilmekten" koruduğudur. Bu doğru değildir. Ekipmanlar sizi sıcak tutar, korur ayrıca, havanızı ve suyun altında geçirdiğiniz zamanı takip etmenize yardımcı olur; ancak su basıncına karşı bir fiziksel koruma sağlamazlar.
Sıkışmaları Önlemek İçin Ne Yapmalı?
İniş sırasında sık sık ve erken kulaklarınızı eşitleyin. Yükselirken hava kulaklardan çıkabilmelidir. Kulak sıkışmalarını önlemek için iniş sırasında eşitleme yapmalısınız. Maske sıkışmalarını ise burundan hafifçe hava vererek önleyebilirsiniz.
Yükselme sırasında kulak ağrısı yaşarsanız, yeniden aşağı inin ve ağrı geçene kadar bekleyin. Sonra birkaç kez yutkunmayı deneyin. Bu esnada fazla hava vermemeye dikkat edin, aksi halde sorunu büyütebilirsiniz. Kafayı yana çevirip hapsolmuş havayı yeniden konumlandırmak da işe yarayabilir.
Bu duruma ters sıkışma denir ve yüzeye kadar çıkarsanız oldukça rahatsız edici olabilir.
Tüplü Dalışta Neden Yavaş Yükselmek Hayati Öneme Sahiptir?
Tüplü dalış tüpü saf oksijen değil, sıkıştırılmış hava içerir. Bu havanın %71’i azottur. Azot normalde zararsız ve fark edilmeyen bir gazdır; ancak basınç altında solunduğunda, vücut dokularında fazla azot birikimi meydana gelir.
Dekompresyon Hastalığı
Bir dalışın en kritik anlarından biri, yüzeye yükseliştir. Bu aşama dikkatli hesaplama ve sabır gerektirir. Eğer bir dalgıç aniden yüzeye çıkarsa, “vurgun” olarak bilinen dekompresyon hastalığı ile karşılaşabilir. Bu durum, vücutta çözünmüş olan azotun hızlı bir şekilde gaz haline geçip kan damarlarında kabarcıklar oluşturması sonucu ortaya çıkar. Sonuçları felç, körlük, eklem ağrısı, nefes darlığı ve hatta ölüm olabilir.
Yükselişinizi Nasıl Takip Edersiniz?
Çoğu tüplü dalgıç, dalış süresini, derinliği ve dekompresyon durumunu takip etmek için dalış bilgisayarı kullanır. Dalış bilgisayarı, dalgıca güvenli bir dalış süresi ve ulaşılan derinlik gibi bilgiler sunar.
Güvenlik duraklarının belirlenmesi, dalışlar arası bekleme süreleri, her derinlikte geçirilen zaman, yüzeyde kalınması gereken süre gibi birçok unsur dalış bilgisayarı ile takip edilir. Yükselişinizin güvenliği, kullandığınız ekipmanların yanı sıra dalış eşinizle olan iletişiminize de bağlıdır. Derinlik göstergesi ve dalış saati veya bilgisayarı, birlikte kullanılır. Eğer dalış bilgisayarı kullanmıyorsanız, bu bilgileri takip etmek için manuel dalış tablolarına güvenmeniz gerekir.
Yüzeye doğru yükselme sırasında, dalgıcın dalış bilgisayarını ve dalış eşini kontrol ederek güvenli hızda ilerlediğinden ve dalışın güvenli şekilde tamamlandığından emin olması gerekir.
Peki, Şnorkelle Yüzücüler Neden Hızla Yükselebilir?
Şnorkelle yüzme, tüplü dalıştan oldukça farklıdır çünkü su yüzeyinde yüzmeyi içerir. Şnorkelciler, yüzey basıncında hava solurlar. Daldıklarında bu hava bir miktar sıkışır, ancak yükselirken sadece başlangıçtaki hacmine geri döner. Bu nedenle şnorkelciler, yükselme hızları konusunda endişelenmek zorunda değildir.
Şnorkelciler, basınçlı hava solumadıkları için, yükseliş sırasında havanın genleşmesi ya da dokularda fazla azot birikmesi gibi durumlarla karşılaşmazlar.
Sonuç
Tüplü dalış, dünya çapında birçok kişi için favori bir aktivitedir. Eğlenceli ve heyecan verici olmasına rağmen, güvenli ve başarılı bir dalış için detaylı eğitim gerektirir. Başarılı bir dalışın iki temel noktası vardır: iniş ve çıkış. Güvenlik önlemlerine uyarak, planlı bir şekilde yavaşça yükselip gerektiğinde güvenlik durakları yaparak, hem keyifli hem de güvenli bir dalış gerçekleştirebilirsiniz.
Tüm tüplü dalış ekipmanı ihtiyaçlarınızı Dalış Shop’ta bulabilirsiniz.
Derin Mavi’de kalmanız dileği ile…